Sevgiliye Mektup
Evlerin duvarlarını neden duvar kağıdıyla kaplarlar ki... Duvar kağıdı olmasa... Bembeyaz...İstediğin düşle doldurabileceğin kadar geniş bir sinema perdesi gibi... Neden evlerin duvarları bembeyaz, lekesiz değil... Benim ki bile...
Hayatında aynı günde aynı topraklarda yüzden fazla çiçek gördüğün olmuş mudur?
Ya geceleri gökyüzüne baktığında ne kadar yıldız sayabildin en fazla?
Saman yolunu görme şansına kaçımız sahip oldu bugüne dek...
Seninle ne zaman tanıştık. Hiç bilmiyorum...
Yoksa hep tanışıyorduk da bir türlü yüz yüze mi gelememiştik...
Ne iyi ettim de geldim.
Daha önce de kaç kez gelmiştim.
Ama söyler misin bana neden
Neden tanışamadık bir türlü.
Tesadüf müydü yoksa bilerek mi gelmiştim çalıştığın yere?
Seni orada bulacağımı biliyor muydum?
Seni ilk gördüğüm anı hiç unutmuyorum.
Ama bir türlü yanına gelmeye cesaret edememiştim.
Çocuk gözlerinle bana bakmıştın.
Bir sevgiliydi ya da bir çocuk ne fark eder ki
İkisini birden seviyordum.
İkisiyle birden konuştum.
Çocuk gözler,
Sevgili gözler,
Kocaman hüzünlü gözler...
Bir yüze,
Bir çift göze ancak bu kadar yakışırdı hüzün...
Boş bırak bir yanını
Ben geleceğim nasılsa
Taş plaklardan kalma bir sevdayla
Oturacağım yanına
Ben geleceğim boş bırak bir yanını
Unutma!
19 Ağustos 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder