Resulullah’ın (s) bizim için şahid-model kılınan mücadele sünnetini ve Mekke’de vahyin ilk muhatabı olan Kur’an neslinin örnekliğini izleyerek, Kur’an’ın aydınlatıcı, kurtarıcı mesajını merhametle en yakınlarımızdan başlayarak tüm insanlara ulaştırmak, vahyin tebliğ ve şahidliğini yapmak suretiyle sağlanacak toplumsal değişimle tevhidi adalet sistemine zemin hazırlamaktır.
Bizler işte bu Kur’ani, tevhidi mücadele yolundaki, tavizsiz, ilkeli ve uzun soluklu yürüyüşümüzü istikrarlı ve azimli bir biçimde sürdürürken, zalim şirk sistemi içinde, zulümatın daha koyu tonlarından daha gri tonlarına, daha zalim ve baskıcı bir şirk sisteminden, görece daha adil ve daha özgürlükçü şirk sistemine geçiş anlamındaki sistem içi değişim çabası içinde olanları da, tüm insanlara Allah’ın lütfettiği temel hak ve özgürlüklere riayete, zulümleri kaldırmaya, haksızlıklara son vermeye çağırmalı, bu istikamette adım atıldığında da, onlara ve şirk sistemine eklemlenmeden zulmü kaldırma yönündeki çabalarında takdir ve teşvik etmeliyiz.