sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

26 Şubat 2010 Cuma

23 Şubat 2010 Salı

Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir yaşamdı.



Gözlerinin ışığında onlar benim rüyalarımı buldular
Ey benim kalbimin hayatı …
sen benim hayatımdan daha değerlisin.
Neden senin aşkınla uzun bir süre önce karşılaşmadım?
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir yaşamdı.....

Hayatımın bu kısmını nasıl kabul ettiler?
Işığınla, gündoğumunu başlatan hayatımsın sen benim
Harikulade geceler, muhabbet ve büyük aşk!
Uzun zaman önce kalbim seni özlemekteydi
Aşkı benimle yudun yudum tat,
Kalbimin merhameti senin kalbinin merhametini özlüyor ......

Gözlerini bana o kadar yaklaştır ki, 
Gözlerim senin gözlerindeki yaşamda kaybolsun.
Kaybettiğimiz şey az değil, ruhumun sevgilisi
Senin gözlerini görmeden benim, gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir hayattı....

Işığınla hayatımın sabahı başladı
Sen tüm günlerimden daha değerlisin
Tatlılığına beni de al
Beni evrenden uzaklaştır
Uzaklara, uzaklara
Ben ve sen uzaklara.Yalnız,,,,

Senin sayende gündüzlerle barıştım
Senin yüzünden zamanı unuttum
Seninle acılarımı unuttum
Ve seninle sefaletimi unuttum .....

Gözlerin, yitirdiğim günlerime beni geri götürdü
Geçmişten ve onun acılarından pişman olmayı bana öğretti
Işığınla hayatımın sabahı başladı.
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey, boşa geçmiş bir hayattı .......

22 Şubat 2010 Pazartesi

DOĞUMGÜNÜN KUTLU OLSUN...

21 Şubat 2010 Pazar

Bir Şey Var Sende ............



Bir şey var sende
Gönlünde sancıyan Leyla'nın
Kınanan aşkına özgü bir şey
Diyemediğim adını sırrına eremediğim
Bir top menekşe bir demet çiçek mi?
Aşk mı desem eski bir dert ki inceden
Can ipimi ilmek ilmek tüketen…

Bir şey var sende
Vardıkça, göğün kaybolan derinliğinde
Yalnızlığın sihirli elmas gözlerinde
Tut ki rüyaları
Yarı kalmış sevdaların peşinde
Uzatmak uzatmak gibi bir şey

Hangi yağmur döndü
Düşmeden acıkmış karnına toprağın
Hangi has bahçe
Sakladı şakıyan bülbülleri seherden
Bir şey ki SEN’den
Yarı sıcak nisanlar gibi sevecen
Kır çiçekleri gibi masum
Zambaklar gibi nazlı bir şey

Bir şey var sende
Açılmamış bir gonca gibi
Kendine sakladığın bir şey .....

Zindanım sen misin ........



Bir resmin bile yok avuçlarımda
Özlemin içim de yandıkça .....
İsmindir çift hece dudaklarımda
Saat onikiyi vurunca .....

Yokluğun öyle zor yalnızlığımda
Canlanırken yüzün ağlarım .....
Ateşin yandıkça kalp ocağımda
Bil ki ruhumla ben,yanarız .....

Şimşekler çakıyor,gökler karanlık
Ürperiyor içim,sen yoksun .....
Belki de cezamdır benim ayrılık
Yollar birleşmiyor,nedendir .....

Ardından bilesin,oldum ben deli
Akıllı var mı ki, severken .....
Nedendir kaderim,böyle kilitli
Zindanım sen misin, odam mı .....

Sensiz yaşanmıyor,senden uzakta
Bir yara kanıyor,gönlüm de .....
Bilesin hayatım,binbir tuzakta
Yalnızlık çok acı,çok acı ......

Yıllardır gülmüyor,yüzüme kader
Bir de senden
gelmiyor haber,  .......
Seni benim kadar,söyle kim sever
Ağlıyor gözlerim,ağlıyor ......

Yıldızlar çekilmiş,ay parlamıyor
Geceler karanlık,ışıksız .....
Derdimi dertsizler,hiç anlamıyor
Kendi kendimleyim,sensizim ......

Vurdukça camıma,yağan yağmurlar
Sızlıyor yüreğim,arzuyla .......
Çatlıyor ömrümde,sabır denen taşlar
Geleceksen çık gel,artık gel ..............

Sevgilim uğruna ölmez miyim hiç..





Gönlüme ekmişim seni gül diye
Üstüne başka gül koklar mıyım hiç
Leylamsın sen benim söyle öl diye
Sevgilim uğruna ölmez miyim hiç..

Eğer dersen bir gün bensiz ol diye
Mümkün mü? O günün sabahı olur mu hiç
Aşkım sanadır bu sözlerim duy diye
Mümkün mü? ben sensiz yaşar mıyım hiç

20 Şubat 2010 Cumartesi

Ama ben seni çok çabuk özledim...





Anılarımın tozunu almayı geçirdi fikrim düşüncemden. 
Bilmem ki gerek var mıydı? Eskirler miydi daha bir yoksa canlılık mı kazanırlardı? "Nereden başlasam?" diye sordum kendime. Bir gölge gibi varlığın yanımdayken yokluğundan geçmiş zamanın neresinden başlayacağımı bilemedim.

Ben seni; çok çabuk özledim...

Seni sen olmaksızın yaşamaya çalışmanın keyifli bir yanınını bulup çıkaramadım kendime. Bir de ilk defa bu kadar becereksiz olduğumu farkettim. Yettiremiyorum anıları an'ıma...
Olmuyor...

Ben seni çok çabuk özledim...

Hangi anıya el atsam önce bir sevinç kaplıyor pamuk ipliği yüreğimi. Gözlerimde gözlerinin gözlerime çarptığı anın parıltısı. Bir heyecan içimde. Uzanmak istiyor parmak uçlarım canımın attığı yere.
Yoksun...

Ben seni çok çabuk özledim...

Günler geçmiyor özlemin sağanaklığında. Korkuyorum seni unutmaktan. Kendime yabancılaşmaktan.
Ama ben...
Ama sen...
Ben seni çok çabuk özledim
 

Bir Güzel Gördüm Allah’ım…………






Bir güzel gördüm bugün Allah’ım
Hem de ne güzel sen mi yarattın?
İnce hassas teni,
Kahverengi kaşlarının altından bakan,
Bir resim tablosu gibi alıcı gözleri vardı.
Gün batımı renginde tatlı yanakları vardı.

Bir güzel gördüm Allah’ım
İçinde öyle bir saflık vardı ki
En zehirli yılanı bile deliğinden çıkarır
En acımasızı eritir, en katıyı yumuşatır.

Bir güzel gördüm Allah’ım
Sanki bütün kötülükleri yok edecek bir gülüşü
Sanki en cesuru bile çekindirecek bir bakışı
Ağlayanı bile güldürecek bir güzelliği vardı.


Bir güzel gördüm Allah’ım
Cennetinde çıkma , kendine bağlayan
Bir güzel gördüm bugün….

Bir Güzel Gördüm Allah’ım…………






Bir güzel gördüm bugün Allah’ım
Hem de ne güzel sen mi yarattın?
İnce hassas teni,
Kahverengi kaşlarının altından bakan,
Bir resim tablosu gibi alıcı gözleri vardı.
Gün batımı renginde tatlı yanakları vardı.

Bir güzel gördüm Allah’ım
İçinde öyle bir saflık vardı ki
En zehirli yılanı bile deliğinden çıkarır
En acımasızı eritir, en katıyı yumuşatır.

Bir güzel gördüm Allah’ım
Sanki bütün kötülükleri yok edecek bir gülüşü
Sanki en cesuru bile çekindirecek bir bakışı
Ağlayanı bile güldürecek bir güzelliği vardı.


Bir güzel gördüm Allah’ım
Cennetinde çıkma , kendine bağlayan
Bir güzel gördüm bugün….

19 Şubat 2010 Cuma

Çok Sevmeyeceksin...




çok sevmeyeceksin...
Maxicep.com - çok sevmeyeceksin... Baglanmayacaksin bir seye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yasayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin iste.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştıgın binayi, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağıni bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermis gibi davranacaksin.
Hem hiçbir seyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.




Onlarsız da yasayabilirmissin gibi davranacaksin.
Çok esyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir seyleri sahipleneceksen,
Çatılarin gökyüzüyle birlestigi yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Günesi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir seylerin...
Mesela gökkusağı senin olacak.
İlle de bir seye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmis gibi, Hem de
hep senin kalacakmıs gibi hayat.
ilişki yasayacaksin. Ucundan tutarak...

14 Şubat 2010 Pazar

Satırlar getirmiyor seni bir tanem ...





Seni öyle sevdim ki sen sevmesen de sevdim
Seni öyle sevdim ki sen bırakıp gitsen de sevdim
Seni öyle sevdim ki sen gülsen ben ağlasam da sevdim
Seni öyle sevdim ki bitti desen de sevdim
Seni öyle sevdim ki senin için ağladığımı sevdim
Seni öyle sevdim ki sensizliğimi senin için sevdim

Sen benim ilkim ve sonum,
Sen benim yıldızlara bakışım ve ağlayışım,
Sen benim yalnızlığım ve sessizliğim,
Sen benim gün ışığım ve ay ışığım,
Sen benim birtanemsin!...

Sen bilmesen de bir tanem
Yıldızlara bakamıyorum artık
Yıldızlar seni değil sensizliği vuruyor yüzüme
Sen şimdi uzaktasın ay ışığım
Sensiz kalbim yalnız kaldı
Kalbimdeki sokak lambaları bile söndü
Kalbimdeki sevgi çiçekleri kurudu
Hayalin bile avutmaz oldu çaresiz yüreğimi

Yalnızım artık birtanem
Yoksun sen
Satırlar getirmiyor seni

Engin denizlerin mavisinde buldum seni ...........



Engin denizlerin mavisinde buldum seni
Yıldızlara bakınca gördüm seni
Sabahın büyüsünde duydum sesini
Güneşin doğuşu kadar saf ve temizdi
Kuş cıvıltıları kadar neşeliydi
Ay kadar parlaktı
Su kadar berraktı gül yüzün
Bakışlarında buldum yıllar öncesini
O masum duyguları ve çocukluğumu

Hayatın kirletmediği hayaller kurdum gözlerine bakınca
Engin denizler yüce dağlar kadar sevdim seni
Yüzünün parlaklığı kalbimin en ücra köşelerini aydınlattı
Bir volkan gibi patladı kalbimin sevgi tohumları
Bakışlarında filizlendi, sesinle büyüdü sevgi çiçekleri
Karanlık geceleri aydınlatırdı hayalin
En soğuk gecelerde kalbimdeki sevgi ısıtırdı beni
Yalnızlığımı unuttururdu paylaştığımız saatlerin hayali

10 Şubat 2010 Çarşamba

Kabuslarımda Tatlı Rüya ...




Sessiz
Sessiz boyanmış duvarlar
Fısıltılar
Çığlık adında fısıltılar
Karanlık
Pembe boyalı karanlık bulutlar

Ürküten sesiyle fırtına
Zıngırdayan pencereler
Alacakaranlıkta gözler
İnsanlara bakıyorum
Ne kadar da sessizler

Bakışlar
Oldukça sabitler
Duvara çivilenmiş
Resim gibiler

Siyah tadında bu sokakta
Dolanırdım
Kolumda yalnızlığım
Ürkekti bakışlarım
Sessizdi haykırışlarım
Sen
Parıldayan tabloydun
Karşımda asılıydın
Unuttuğum bir şeyi hatırlattın
Gülmeyi!
Özlediğim bir şeyi yaşattın
Sevilmeyi!
Ve
Bilmediğim bir şeyi öğrettin
İnanabilmeyi

Sensiz Çok Üşüyorum .....



Sessiz ve Karanlık Sokaklardan Geçtim...
En Sondaki Banka Oturdum.. Kimsecikler Yok.
Nasıl Soğuk; Anlatamam Sana Birtanem...
Sensiz Artık İlerlemiyor Saatimdeki Yelkovan,
İzin Almadan Dilim; Sensizliği Sayıklıyıp Duruyor...
Zor... Sensiz Titremek Bile ÇOK ZOR...

Çok Üşüyorum Birtanem, Lütfen Uzat Ellerini
Omzumdan Abanıyor Yalnızlık, Lütfen Sesini Duyur.
Kocaman Bir Şehrin, En İşlek Caddesinde Bir Başıma TİTRİYORUM...

Üstümde Yırtık Bir Gömlek, Yamalı Bir Kaban;
Şahidim Yalnızca Gökyüzündeki Yıldızlar..
Üzgün Bakıyor Sokak Köpekleri Bana; Acır Gibi
Yağmur Çiseliyor Yavaştan; Sanki Güneş Hiç DOĞMAYACAK!..
Olamıyorum Sensiz Anla Artık Birtanem,
Rahat Durmuyor Kalbim; Seni Yanında İstiyor
Umutsuzluğa kapılmadan; Sınırsızca hayaline sarılıyorum
Mutluluğumsun, Bedenimi;Ruhumu;Kalbimi Isıtan TEK KAYNAĞIMSIN...

ALLAH 'ım BANA ÖYLE BİR SEVGİ VER Kİ ...




BANA ÖYLE BİR SEVGİ VER Kİ sonsuz bir hazine gibi bitmesin,çoğalsın daha da sevdikçe,doldursun sarsın çevremi.Düşmanlarımı da sevebileyim.

BANA ÖYLE BİR DUYGU VER Kİ ne zaman ve hangi ülkede olursa olsun,insanların dertleriyle üzülebileyim,mutluluklarıyla gülebileyim.


BANA ÖYLE SAĞLIK VER Kİ düşünebileyim,konuşabileyim


BANA ÖYLE BİLGİ VER Kİ bildikçe bilmediğimi anlayayaım.


BANA ÖYLE BİR ERDEM VER Ki ibadet bileyim iyilik etmeyi ve sevinçten buğulanmış gözlerle, teşekkür edenlere:'bir şey yapmadım ,anımsamıyorum'diyebileyim.


BANA ÖYLE BİR GÜÇ VER Kİ herkesten daha çok çalışabileyim.tutsak düşmeyeyim doğanın koşullarına.eşim ve cocuklarımı da mutlu et ki mutluluğu başkalarına da götürebileyim.


BANA ÖYLE BİR RUH VER Ki canı yanar ,tutuşur,amaçsız bırakma dünyada.hep ulaşmak istediğim hedefe doğru koşabileyim.


BANA ÖYLE BİR YETENEK VER Kİ iyi eş baba,anne,iyi komşu,iyi arkadaş,iyi vatandaş olabileyim.


BANA ÖYLE BİR SABIR VER Kİ sukünetin büyük kuvvet olduğunu bulayım,durabileyim,sorabileyim,düşünebileyim.


BANA ÖYLE BİR GÖNÜL VER Ki bir kuruluşun tepe noktasındaki yetkili olsam bile''oradaki işiniz nedir?'' diye soranlara,''memurum''diyebileyim.
günlük yaşamımda ''ben''yerine,daha çok''sen'' sözcüğünü kullanabileyim.
mutlu olanlara mutsuzluğumdan,mutsuz olanlara mutluluğumdan söz etmeyeyim.


BANA ÖYLE BİR İRADE VER Kİ birgün yenilip içimdeki şeytanın kurallarına doğru yönelirsem; bu bir düşünce ise düşüncemi,bu bir adım ise ayağımı,bu bir uzanma ise elimi durdurabileyim.


BANA ÖYLE BİR ALIŞKANLIK VER Kİ her gece bir an olsun yorganımı başıma çekip kendimi eleştirebileyim.


BANA ÖYLE BİR UMUT VER Kİ bugüne kadar yapmış olduğum hatalar için karamsarlığa düşmeyeyim.herşeyden aklanmış olarak yaşama yeniden başlamak üzere bağışlanabileceğimi bileyim.


BANA ÖYLE BİR ANLAYIŞ VERKİ düşünebildiğim,yargılayabildiğim,inandığım,kahrolduğum,varolduğum şu anda bu sözleri söyleyebildiğim için şükredebileyim.


BÜTÜN BU BAĞLARIM YAŞAMIMLA İLGİLİ OLANLARDIR.ÖLÜMÜMÜN NEREDE NE ZAMAN
VE NASIL OLACAĞINI BİLEMEM.

yalnız; BANA ÖYLE BİR TALİH VER Kİ yıllar sonra beni hatırlayanlar ''herkese iyilik eden,tüm insanları seven,o düzeyde de sevilen bir kişiydi'' diye konuşsunlar ve ben de huzur içinde olabileyim...

KUR'AN da GEÇEN PEYGAMBER DUALARI ...


PEYGAMBER DUALARI

Hz. Adem:
Hz. Adem ve Havva dünyaya gönderilince hatalarından dolayı çok gözyaşı dökerek “ Ey Rabbimiz, biz nefsimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen şüphesiz hüsrana düşenlerden oluruz. (A’raf 7/23)


Hz. Nuh: Hz. Nuh’a uzun zaman zarfında pek az kişi tabi olması karşısında “Ya Rabbi mağlup düştüm bana yardım et “diyerek Allah’a yalvarır.(Kamer sh.10). Hz. Nuh’a gemiye yerleştiklerinde şöyle dua etmesi emredilir.”Bizi zalim kavminden kurtaran Allah’a hamdolsun. Ya rabbi, beni bereketli bir yere indir. Sen hayrul Muzazilinsin.(Mü’minun 23/28-29).Zalimlerin helakından sonra Hz. Nuh “Ya Rabbi!, şüphesiz (boğulmuş olan) oğlumda ailemdendir. Senin vaadin ise elbette haktır, sen hakimler hakimisin.


Hz. İbrahim: Hz. İbrahim “Ya Rabbi bana hikmet ver ve beni salih kullarından ilhak et. Sonra gelenler içinde bana lisanı sıdk (hayırla anılmak) nasib et. Beni; daim cennetinin varislerinden kıl. Babamı da bağışla .Çünkü o sapıtanlardandır. İnsanların diriltilecekleri günde beni mahcup etme. Öyle bir gün ki, o günde ne mal bir fayda verir ne de oğullar. Ancak kim selim bir kalple Allah’ın huzuruna gelse (o kurtulur). Şuara (26/83-89)


Hz. Lut: Hz. Lut ‘un kavmi günahda ısrar edince “Ya Rabbi, beni ve ehlimi onların yaptıklarından kurtar. Şuara 26/169.Ve kavmi azabı getir de görelim deyince; Ya Rabbi bozguncu kavme karşı bana yardım et.”dedi. Ankebut(29/30)


Hz. Eyyub: Ya Rabbi zarar bana dokundu ve sen Erhamer’rahiminsin (Enbiya 21/83) Kuran’daki diğer bir dua da” Ya Rabbi şeytan beni zorluk ve azaba uğrattı.(sad 38/41).


Hz. Yusuf: Hz. Yusuf zindana atılmak veya Züleyha’nın dediğini yapmakla karşı karşıya kalınca “Ya Rabbi; zindan benim için onların davet ettiğinden daha sevimlidir. Eğer bu kadınların hilesini benden çevirmezsen onlara meyleder ve cahillerden olurum.(Yusuf 12/33).Hz. Yusuf rüya misal dünya saltanatına bedel gerçek saadetin olduğu beka alemini ister. Ve Ya Rabbi: bana saltanatla bir nasip verdin ve rüya tabirini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan; sen dünya ve ahirette benim velimsin. Beni müslüman olarak vefat ettir ve salihlere ilhak eyle.(Yusuf 12/101)


Hz. Şuayb: Bu peygamberin kavmi ona tabi olanları tehdit edip derler: “Ya bizim yolumuza dönersin ya da sizi bu beldeden çıkaracağız”. Hz. Şuayb şöyle dua eder: “Ya Rabbena bizim ile kavmimiz arasını hak ile aç sen hayrul fatihinsin.” (Araf 7/89)


Hz. Musa: Cenab-ı Hakk Musa (a. s)’a firavuna gidip tebliğde bulunmasını Beni İsrail’i kurtarmasını ister. Orada Hz. Musa şu meşhur duasını yapar: “Ya Rabbi kalbime inşirah ver, işimi kolaylaştır, dilimdeki düğümü aç, ta ki sözlerimi anlasınlar. Bana ehlimden kardeşim Harun’u yardımcı kıl onunla sırtımı kuvvetlendir. Onu işimde bana ortak kıl. Ta ki sana çokça tesbih edelim ve seni çokça analım. Şüphesiz sen bizi görmektesin.


Hz. Süleyman: “Ya Rabbi beni bağışla ve benden sonra kimseye nasip olmayacak bir saltanat ver. Şüphesiz sen Vehhab’sın .(Sad 38/35)


Hz. Süleyman’ın diğer duası: “Ya Rabbi bana anneme ve babama ihsan ettiğin nimetine şükretmemi ve razı olacağın ameller yapmamı nasip et rahmetinle beni salih kulların arasına kat.(Neml 27/19)


Hz. Yunus: Bu yüce Nebi balığın karnında şöyle yalvarır: “Ya Rabbi senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim, muhakkak ben zalimlerden olurum .(Enbiya 21/87)


Hz. Zekeriyya: “Ya Rabbi; kemiğim zayıflayıp gevşediği baş bembeyaz alev gibi tutuştu, sana dua etmekle de Ey Rabbim hiç bir zaman mahrum olmadım, Ya Rabbi gerçekten ben arkamdan yerime geçecekler hususunda korkmaktayım, karım da kısır onun için bana yardımcı ihsan buyur; bana varis olsun Yakup ailesine varis olsun ve onu ey Rabbim rızana kavuştur.(Meryem 19/ 4-6)


Hz. İsa: Havarilerin gökten sofra istemelerine karşı Hz. Mesih şöyle dua eder; “Ya Rabbena bize semadan evvelimiz ve ahirimiz için bir bayram ve senden mucize olarak bir sofra indir. Bizi rızıklandır, Sen hayru-r razıkınsın.(Maide 5/114)


Hz. Muhammed: Kur’an-ı Kerim de Peygamberimiz(s. a. v)’in ve pek çok duaları zikredilmiştir. Bu duaların hemen hepsi -kul- yani “deki” ifadesi ile başlamaktadır.
“-De ki: Ey mülkün sahibi olan Allah’ım, dilediğine mülk verir, dilediğinden çeker alırsın, dilediğini aziz eder, dilediğin, zelil kılarsın. Bütün hayır senin elindedir. Çünkü sen her şeye kadirsin, geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye dahil edersin, ölüden diri, diriden ölü çıkarırsın ve dilediğine hesapsız rızık verirsin.” (Al-I İmran 3/26-27)


-Bir iş veya yere sıdk ile girmek ve çıkmak için de ki; “Ya Rabbi sıdk ile beni girdir ve sıdk ile beni çıkar. Katından yardıma bir kuvvet ihsan buyur.” (İsra 17/80)

8 Şubat 2010 Pazartesi

Bilmemki Nesin?



Süzgün bakışlarla yürek delensin
Ay mısın güneş mi bilmemki nesin
En hoş musikiden tatlıdır sesin
Keman mı cümbüş mü bilmemki nesin?

Özenmiş bezenmiş yaratmış tanrım
En güzel renklerle donatmış tanrım
Kalbimi aşk ile kanatmış tanrım
Melek mi huri mi bilmemki nesin?

Yalvardım yakardım boynumu büktüm
Kapandım önüne eşikler öptüm
En körpe çağımda yaprağım döktün
Bahar mı hazan mı bilmemki nesin?

Bazen kalbe girip baş döndürürsün
Kah ağlatıp beni kah güldürürsün
Hem yaşatıp beni hem öldürürsün
Dertmisin derman mı ecel mi nesin?

Gözlerin ufkumda bir nur inan ki
Seninle kördüğüm gibiyim sanki
Sensiz geçen ömür neye yarar ki
Gece mi gündüz mü sevgilim nesin?

HİCRANLA KURUDU GÜLLERİM BENİM




Ardından bakarken gözlerim yaşlı
kırıldı kollarım, ellerim benim
sen gittin gideli Türküler yaslı
bir düzen tutmuyor telerim benim

araya yüce yüce dağlar girdi
üstüme simsiyah perdeler indi
sen orda, ben burda ağlarız şimdi
hasretle yanıyor yüreğim benim

baharın gülünde taşıdım seni
sazımın telinde yaşadım seni
türküler elinde aşırdım seni
sonsuza sustu yar dillerim benim

seni sordum her yerde, seni aradım
gün begün hasretle kavrulup yandım
dönüşsüz bir yola düştü feryâdım
hicranla kurudu güllerim benim

bir yanım çöllerde kavrulur gider
bir yanım rüzgarda savrulur gider
Hasan aşk ile kahrolur gider
şimdi perperişan hallerim benim

Sularda hülyalı bakışın kalmış ..




El ele gezdiğim ıssız sokaklar
Bir içli sevdanın sırrını saklar
Uzanır ellerin usulca okşar
Sevgimi incinen nazlı yerinde

Duvarda incecik nakışın kalmış
Sularda hülyalı bakışın kalmış
Sevda bir çiçekmiş gönül bağında
Koparıp göğsüme takışın kalmış

Geçip gitti günler hicranla gamla
Bazen nehir gibi, bazen bir damla
Kahrolmakda varmış, bir gün acınla
Ömrümün karanlık gecelerinde

Baktığın her dalda bir izin kalmış
Her köşe başında bir gizin kalmış
Süsenin sünbülün nergizin kalmış
Gönlümün har düşmüş bahçelerinde

Has bahçede karanfilsin destesin
Gül kokardı buram buram nefesin
Şimdi hangi diyar, acep nerdesin
Arar mısın sende Efnan'ı düşlerinde?

Kalbimde hasretin hıçkırıkları ...



Yıllarca anlatsam sana sevgimi
kalemler tüketsem bitirememki
çıkarmak istesem kalbimdekini
hasret ırmağına götürememki

sensin bu gönlümün gülü dikeni
sensin bu ömrümün sevda yelkeni
aşkın hançeriyle vursanda beni
gözlerim görmeden ben ölememki

gönlümde acının cam kırıkları
gözümde hasretin hıçkırıkları
kalbine saklarsan ayrılıkları
senin sevdiğini ben bilememki

duy artık gönlümün haykırışını
şu seven kalbimin yalvarışını
kırma gönlümdeki sabır taşını
ölünceye kadar bekleyememki

Ben ömrümce seni aradım
kanadıkça kalbim hasretle sardım
hep isyan ettim böyle, hep ağladım
gözyaşım silmezsen ben gülememki

Aşk İksiri

 



Zaman kadehinden aşk iksirini
İçti gönlüm eyvah eyvah diyerek
Sürüyüp ardından gam zincirini
Geçti ömrüm eyvah eyvah diyerek

Yıllarca dolaşıp bir aşk peşine
Düşemedim bu cihanda eşime
Sümbül kucağına gül ateşine
Yandı gönlüm eyvah eyvah diyerek

Şu figan bülbülün yaslı sesi mi
Yaralı kalbimin inlemesi mi
Yakama sarılan aşk perisi mi
Deşti gönlüm eyvah eyvah diyerek

Üzerime yağan kar diyemeden
Üşüdü yüreğim sar diyemeden
Benimde sevenim var diyemeden
Göçtü ömrüm eyvah eyvah diyerek

Ne yazlara doydum ne baharına
Ne koklayıp doydum gülü zarına
Bir umut kalmadı deyip yarına
Küstü gönlüm eyvah eyvah diyerek

Hayatta nihayet bulunca demim
Çile deryasında kayboldu gemim
Olmadı dünyada candan sevenim
Geçti günüm eyvah eyvah diyerek

Benim hasret ile del oldu
Gözlerimin yaşı bahri sel oldu
Bazen tipi boran, bazen yel oldu
Biçti ömrüm eyvah eyvah diyerek