sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

20 Ağustos 2009 Perşembe

KAMERÎ AYLAR

Kur’ân-ı Kerîm, Allah katında ayların sayısının yer ve göğün yaratıldığı günden beri on iki olduğunu bildirmektedir (et-Tevbe 9/36). Bir başka âyette ise senelerin sayısının bilinmesi için aya birtakım menzillerin takdir edildiği ve bunların bir hikmete binaen yaratıldığı belirtilmektedir (Yunus 10/5). İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri ayın hareketlerine göre belirlenmiş olan ay takvimi kullanılagelmiştir. Bazı hikmetlere binaen İslâm dini de ibadet takvimini ay takvimine göre düzenlemiştir. Ay yılı, güneş yılından 11 gün daha kısa olduğu için kamerî aylar, güneş takvimi içinde yer değiştirerek bazan yaza bazan kışa gelirler. Normal bir insan ömründe (çocukluk dönemi dikkate alınmazsa) Ramazan, güneş takvimine göre her yıl on bir gün önce gelerek senenin tüm mevsimini iki kere dolaşmış olur. Bunun kuzey yarımküresi yaz yaşarken güney yarımküresi kış yaşayan dünyamız için büyük bir önemi vardır. Güneş takviminin esas alınması halinde, oruç gibi ibadetler devamlı yaza veya kışa gelir ve diğer yarım küre insanları açısından bir farklılık oluşturdu. Kamerî takvimin esas alınması bunu önlemiştir.

Kamerî aylar sırasıyla şunlardır:
1. Muharrem,
2. Safer,
3. er-Rabîu’l-evvel (Rebîulevvel),
4. er-Rabîu’s-sânî (Rebîussânî),
5. Cumâ-de’l-ûlâ (Cemâziyelevvel),
6. Cumâ-de’l-âhira (Cemâziyelâhir),
7. Recep,
8. Şaban,
9. Ramazan,
10. Şevvâl,
11. Zü’l-kâ’de (Zilkade),
12. Zü’l-hicce (Zilhicce).

Bunlardan dördü, (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) “haram aylar” olarak kabul edilmiştir ki cahiliye döneminde Araplar bu aylarda savaşmazlardı; panayırlar bu aylara getirilir, ticarî hayat canlanırdı.

Öte yandan, bu aylardan Zilhicce hac ayıdır. Muharrem ayı senenin ilk ayıdır. Muharrem Müslümanlar tarafından yılbaşı olarak kabul edilir. Hatta İbn Abbas’dan Kur’ân-ı Kerîm’in 89/1 âyetinde kendisine yemin edilen “fecir”den maksadın “Muharrem” ayı olduğu, onun senenin fecri olduğu şeklinde bir yorum yaptığı rivâyet edilir (Fedailü’l-Evkat, 426).

Ramazan, Kur’ân-ı Kerîm’in kendisinde indirilmeye başlamasından ve Allah Teâlâ tarafından oruç ayı olarak seçilmesinden dolayı kamerî ayların en faziletlisidir. Fazileti âyetle sabittir. Bin aydan daha hayırlı görülen Kadir gecesi de Ramazan ayı içerisindedir.

Recep ve Şaban aylarının faziletine dair muhtelif hadisler vardır. Bu aylarda bulunan mübarek geceler Müslümanları Ramazan ayına hazırlar.

Ramazandan sonra gelen Şevvâl ayı ise bayram yani sevinç günleriyle başlar. Şevvâl ayında altı gün oruç tutmanın faziletine dair hadisler sahih hadis kitaplarında yer almaktadır (Müslim, Sıyam, 39).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder