sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

9 Kasım 2009 Pazartesi

Veda Hutbesi . ORJİNAL ARABCA... خُطبة حَجّة الوداع

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
xxxxxx


((الحمد لله، نحمَده ونستعينه، ونستغفره ونتوب إليه ونعوذ بالله من شرور أنفسنا، ومن سيِّئات أعمالنا من يَهْدِ الله فلا مُضلّ له، ومن يُضلِلْ فلا هادي له وأشهد أن لا إله إلاّ الله وحْده لا شريك له، وأنّ محمداً عبدُه ورسولُه أوصيكُم عبادَ الله بتقوى الله! وأحثّكم على طاعته! وأستفتح بالذي هو خيرأمّا بعد،
أيها الناس!
اسمعوا منِّي أًبَيِّنْ لكم! فإنِّي لا أدري لعلّي لا ألقاكم بعد عامي هذا في موقفي هذا
أيها الناس!
إنّ دماءَكم وأموالَكم عليكم حرام إلى أن تلقَوْا ربّكم، كحُرمة يومكم هذا، في شهْركم هذا، في بلَدكم هذا ألاَ هل بلّغت؟ اللهم اشْهدْ! فمَن كانت عنده أمانةٌ فلْيُؤدِّها إلى الذي ائتَمَنه عليها
وإنّ رِبا الجاهلية موضوع وإنّ أوّلَ رباً أبدأ به: رِبَا عمِّي العباس بن عبد المطلب وإن دماءَ الجاهلية موضوعة وأوّلُ دمٍ أبدأ به: دمُ عامر بن ربيعة بن الحارث بن عبد المطلب وإنّ مآثِرَ الجاهلية موضوعة، غيرَ السّدانة والسِّقاية والعَمْد قَوَد وشِبْه العَمْد ما قُتل بالعصا والحجَر، وفيه مائة بعير؛ فمن زاد فهو من أهل الجاهلية
أيّها الناس!
إنّ الشيطان قد يئِس أن يُعبد في أرضكم هذه، ولكنّه قد رضِي أن يُطاع فيما سوى ذلك ممّا تَحقِرون من أعمالكم
أيها الناس!
{إِنَّمَا النَّسِيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ يُضَلُّ بِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَاماً وَيُحَرِّمُونَهُ عَاماً لِيُوَاطِئُوا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللَّهُ}إنّ الزمان قد استدار كهيئتِه يومَ خلَق الله السموات والأرض، منها أربعةٌ حُرُم: ثلاثٌ متواليات، وواحدٌ فرد: ذو القعدة، وذو الحجّة، والمُحرّم، ورجب الذي بين جُمادى وشعبان ألاَ هل بلّغت؟ اللّهمّ اشهد!
أيها الناس!
إنّ لِنسائكم عليكم حقاً، ولكُم عليهنّ حقّ ولكُم عليهنّ ألاّ يوطِئْنَ فُرَشَكم غيرَكم، ولاَ يُدخلْن أحداً تكرهونه بيوتَكم إلاّ بإذْنكم، ولا يأتينَ بفاحشة مبيِّنة فإن فعلْن، فإنّ الله قد أذِن لكم أن تهجروهنّ في المضاجع، وتضربوهنّ ضرباً غيرَ مبرِّح فإن انتهيْن وأطعْنَكم، فعليكم رزقُهنّ وكسوتهنّ بالمعروف وإنما النساء عندكم عوانٍ لا يملكْن لأنفسهنّ شيئاً أخذتموهُنّ بأمانة الله، واستحلَلْتم فروجهنّ بكلمة الله فاتّقوا الله في النساء! واستَوْصُوا بهنّ خيْراً! ألاَ هل بلّغْت؟ اللهمّ اشهَدْ! ألاَ هل بلّغت؟ اللهمّ اشهدْ!
أيها الناس!
إنما المؤمنون إخْوة، ولا يَحِلُّ لامرئٍ مسلم مالُ أخيه إلاّ عن طيبِ نفْسٍ منه! ألا هل بلّغت؟ اللهمّ اشهدْ! فلا ترجِعُنّ بعدي كفّاراً يضرب بعضُكم رقابَ بعضٍ؛ فإنِّي قد تركتُ فيكم ما إن تمسّكتُم به لن تَضِلّوا بعده: كتاب الله! ألا هل بلّغت؟ اللهم اشهدْ!
أيها الناس!
إنّ ربكم واحد! وإنّ أباكم واحد! كلّكم لآدم، وآدمُ من تراب! أكرمُكم عند الله أتقاكم إن الله عليم خبير ليس لعربِيٍّ على عَجميٍّ فضلٌ إلاّ بالتقوى ألاَ هل بلّغت؟ اللهمّ اشهدْ!)) قالوا: نعم قال: ((فلْيُبلِّغِ الشّاهدُ الغائبَ! أيّها الناس! إنّ الله قسَم لكلِّ وارثٍ نصيبَه من الميراث؛ فلا تجوز وصيّة لوارث في أكثر من الثّلث والولدُ للفراش، وللعاهر الحجَر مَن ادّعَى لغير أبيه، أو تولّى غيرَ مواليه، فعليه لعنةُ الله والملائكة والناس أجمعين؛ لا يُقبل منه صرفٌ ولا عدلٌ والسلام عليكم ورحمة الله وبركاته))

"Ey insanlar!

"Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha bulusamiyacagim.

"Insanlar!

"Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (Mekke) nasil

mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden

korunmustur.

"Ashabim!

"Muhakkak Rabbinize kavusacaksiniz. O'da sizi yapti olayi sorguya cekecektir. Sakin benden sonra eski

sapikliklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayiniz! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,

bulunmayanlara ulastirsin. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunlari daha iyi anlayan birisine ulastirmis

olur.

"Ashabim!

"Kimin yaninda bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her cesidi kalidirilmistir. Allah

böyle hükmetmistir. Ilk kaldirdigim faiz de Abdulmutallib'in oglu (amcam) Abbas'in faizidir. Lakin

anaparaniz size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme ugrayiniz.

"Ashabim!"

"Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. Cahiliye devrinde güdülen

kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin

Rabia'nin kan davasidir.

"Ey insanlar!

"Muhakkak ki, seytean su topraginizda kendisine tapinmaktan tamamen ümidini kesmistir. Fakat siz bunun

disinda ufak tefek islerinizde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak icin bunlardan da

sakininiz.

"Ey insanlar!

"Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz kadinlari, Allah'in

emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kildiniz. Sizin kadinlar üzerinde

hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir. Sizin kadinlar üzerindeki hakkinizi; yataginizi hic

kimseye cignetmemeleri, hoslanmadiginiz kimseleri izininiz olmadikca evlerinize almamalaridir. Eger

gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz

burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir. Kadinlarin da sizin üzerinizdeki

haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

"Ey mü'minler!

"Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi

Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.

"Mü'minler!

"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanin kardesidir ve böylece bütün Müslümanlar

kardestirler. Bir Müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoslugu ile vermisse

o baskadir.

"Ey insanlar!

"Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet

etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,

meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet

ve sehadetlerini kabul eder.

"Ey insanlar!

"Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir. Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap

olmayana, Arap olmayanin da Araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin

da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadir. Allah yaninda

en kiymetli olaniniz O'ndan en cok korkaninizdir.

"Azasi kesik siyahî bir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu

dinleyiniz ve itaat ediniz.

"Suclu kendi sucundan baskasi ile suclanamaz. Baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasinin sucu üzerine

suclanamaz.

"Dikkat ediniz! Su dört seyi kesinlikle yapmaycaksiniz:

Allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz.
Allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz.
Zina etmeyeceksiniz.
Hirsizlik yapmayacaksiniiz..
"Insanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri

zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir.

"Insanlar!

"Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"

Saheb-i Kiram birden söyle dediler:

"Allah'in elciligini ifa ettiniz, vazifenizi hakkiyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye

sehadet ederiz!"

Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) sehadet parmagini kaldirdi, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:

"Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder