sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

9 Kasım 2009 Pazartesi

Allah’ı sevmek, Rasûlüne tâbi' olmak





“(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız hemen bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve rahmet edici/esirgeyicidir.(Ve yine)de ki: Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah kâfirleri sevmez.“ (Kur'an-ı Kerim) 

MUHABBET VE TÂBİ’ OLMAK
  Muhabbet; ülfet, sevgi, dostluk, faziletten sayılan şeylere kalbin meyli… Ruhun hayır gördüğü veya hayır zannettiği şeyi istemesi… İnsanın manevi haz-tad aldığı veya kendisinde iyilik ve kemâl/olgunluk gördüğü bir şeye meyletmesi/eğilim duymasıdır.

Muhabbet kâinatın ruhudur. Kâinattaki varlıklar, gerçekte muhabbettedirler; yerin, göğün ve ikisi arasında bulunanların hepsi Allah’ındır, hep onu tesbih etmektedirler. Onların muhabbeti tabiîdir, yaratılışlarındandır.

Cezbe ve coşku anlamı göz önüne alınınca muhabbet, hem hayat sahibi olanlar hem de cemadat (cansız varlıklar) arasında geçerlidir. Mesela demir ile mıknatıs arasındaki cazibe, bu neviden bir muhabbettir.

Hayat sahibi olanlardan maksat; insanların-cinlerin bedenen ve ruhen diri olanları, yani iki yönden de ölü, sağır, dilsiz olmayanlarıdır. Bu vasıflar/nitelikler Kur’an-ı Kerim’in belirttiği manadadır. Nitekim Rabbimiz bu muhabbet yoksunları hakkında buyuruyor ki:
“Andolsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir."(1) “…Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir…” (2)
Hz. Mevlânâ da hakiki muhabbeti; "Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi bırakıp âdeta o olmalısınız" diye anlatır.
Tâbi ise, uyan, boyun eğen, itaat eden, itaatta bulunan demektir.  “ittiba” da tabi olma, uyma, yolundan gitme manalarınadır.

(1) A’raf suresi, 179.
(2) Bakara suresi, 18.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder