sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

11 Kasım 2009 Çarşamba

Senin Gibi Olmak Bize Zor Geldi Ey Rasûl….

Senin Gibi Olmak Bize Zor Geldi Ey Rasûl….



 

Senin gibi olmak zor geldi bize ya Rasul!
Senin gibi anlamak, senin gibi ağlamak, senin gibi olmak zor geldi bize…
Neler yapmadık ki,neleri atmadık ki hayatımızdan,düşünmeden, anlamadan geçen nice zamanlarımız oldu…
Neler demedik düşünmeden…
Hep biz olmalıydık, dedik
Her şeyi ben bilir ben yaparım, dedik
Herkes bana bakmalı, benimle ilgilenmeli, benim olduğum yerde başkası olmamalı, dedik…
En yakışıklı erkek, en güzel kız ben olmalıydım nidaları hiç düşmedi dilimizden, bu uğurda neler yapmadık, kimleri harcamadık ki…
Hep büyük olmak istedik,her zaman her yerde tek olmayı, ulaşılmaz olmayı istedik…
Para dedik, parayı aradık ve onu bulduğumuz yerde herşeyi kaybettik…
Neler yaptırmadı ki bize, kimleri sevdirmedi, kimlerden nefret ettirmedi,
nice dostları kaybettik onu kazanmak için ve nice düşmanlar kazandık onu kaybetmemek için…
Para dedik parayla yandık…
Şöhret dedik şöhretle yandık…
Hep ben dedik benlikle yandık…
Ama ALLAH (c.c.) deyip ALLAH (c.c.) aşkıyla yanmak zor geldi bize…
İnsanları küçük görmek en büyük zevkimiz oldu.
Makamımız, mevkimiz enaniyetimizi körükledikçe bizden daha büyük kimse yok dedik.
Her halimiz, her sözümüz benlik emarelerinden kurtulamıyordu…
İsmimiz altın harflerle yazılmalıydı kitaplara…
Resmimiz yapılmalı ve her yere asılmalıydı…
Dillerden düşmemeli, akıllardan hiç çıkmamalıydık…
Ve istediklerimiz oldu…
İsmimiz altın harflerle olmasa da altın yaldızlı harflerle yazıldı kitaplara…
Resmimiz yapıldı ve resmimizin altına “işte o” yazıldı…
Heykellerimiz dikildi köşe başlarına ve herkes hayran gözlerle izledi…
Dillerden hiç düşmüyor, akıllardan hiç çıkmıyorduk.
İşte artık her şeye sahiptik…
Bütün bunları kazanırken bir tek ve en önemli şeyi kaybettiğimizi hiç düşünemedik…
Dünya öylesine sarmıştı ki bizi,
Gözlerimiz öylesine perdelenmişti ki
Kazandıklarımız öylesine tatlıydı ki…
En önemli kazancımızı; Dünya ve ahiret saadetimizin anahtarını gönlümüzün huzurunu,gözümüzün nurunu kaybettiğimizi göremedik, anlayamadık, hissedemedik.
Evet bunları kazanırken imanımız elden kaçıyordu.
Artık ALLAH (c.c.)’ı unutuyor, O (c.c.)’nun emirlerine karşı lakaytlaşıyorduk.
Bize sunulan nimetlere nankörlük ve emanetlere ihanet artık hayatımızın bir parçası haline gelmişti…
Bilemedik, anlayamadık…
Dönmek, doğruya yönelmek, hatalarımıza kalem çekmek zor geldi bize…
Ama ne pahasına olursa olsun;
Dünyanın her türlü nimetinden mahrum kalmak,
İnsanların alaylarına maruz kalmak,İtilmek,Kakılmak,Küçük düşürülmek…
Evet ne pahasına olursa olsun;artık vazgeçiyorum dünyanın bütün nimetlerinden.
Artık RABBiME yönelmenin, O (c.c)’nu bulmanın, O (c.c.)’nu anlamanın,O (c.c)’nun aşkıyla yanmanın, O (c.c)’nun varlığında yok olmanın zamanı gelmişti…
Bütün insanlara,
Bütün sahte dostlarıma,
Bütün düşmanlarıma,
Bütün fantezilere,
Bütün günahlara,
Bütün dünyaya sesleniyorum…
Ben Rabbimi buldum sizi kaybetsem ne olur…
Ben Rabbimi sevdim sizi sevmesem ne olur…
Ben Rabbime kul oldum size köle olmasam ne olur…
Ben gerçeği buldum siz anlamasanız, dinlemeseniz ne olur…
Artık bırakma vaktidir sizi,
Artık yönelme vaktidir Rabbime,
Artık secdeye varıp ağlama vaktidir bugün,
Artık Azraille olan buluşmaya en güzel bir şekilde hazırlanma vaktidir bugün,
Artık dünyadan göçüş müjdesi gelene kadar…
ALLAH (c.c.)’a kul olma,
ALLAH (c.c.) aşkıyla yanma,
ALLAH (c.c.)’ın varlığında yok olma vaktidir bugün!….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder