sevdam bir inci

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem
Şu yaralı gönlümün dermanıdır sözlerin Dermanısın vuslata hasret olan güllerin
Sevdasısın bugünlerin,yarınların,dünlerin İsmini bu deli gönlüm hep andı inci tanem Sevdanla bu yüreğim hep yandı inci tanem

Hicran ateşiyle hep yansam da için için Şikayetçi değilim çekerim senin için
Nedeni yok bu sevdanın sorulmaz ki ne için Ezelden yazıldı gönlümüze bu sevdan inci tanem

Dolu dolu gözlerimde parladın inci tanem Sevdan bir kor yüreğimde hep yandı inci tanem

7 Ekim 2009 Çarşamba

'' Allahım! Sen Affedicisin, Affı da Seversin, Beni Affet! ''


Kusurlarımı ve affına olan ihtiyacımı huzurunda bir kez daha itiraf ediyorum ey Rabbülâlemîn!

Nefsine zulmetmiş bir zavallı olarak kapının tokmağına dokunuyorum ey zulmedenlerin bile rahmetini umduğu Rabbim!

Çok cürümler işledim; acınacak bir halim var. Ben de yüce divanında yere kapaklanıyor, boynumu büküyorum.

Yüce Mevlâm! Merhametini esirgeme n’olur! Ben günahkarım, Sense bağışlayansın! Günahkar kulları Senden başka kim bağışlayabilir?!

Mevlâm, Mevlâm! Sen yüceler yücesi yegane Rabbsın, bense zavallı bir abdim! Abdine Rabbinden başka kim merhamet edebilir?!

Mevlâm, Mevlâm! Sen her şeyin sahibi olan Mâlik-i Hakîkîsin; bense Senin nihayetsiz mülkünde zavallı bir köleyim! Bir köleye onun Sahibinden başka kim şefkat gösterebilir?!

Mevlâm, Yüce Mevlâm! Azîz olan Sensin, bense zelîlim. Zelîlleri düştükleri zilletten Azîz olandan başka kim çıkarabilir?!

Mevlâm, Mevlâm! Gerçek güç ve kuvvetin hakikî sahibi Sensin. Bense pek zayıf ve güçsüzüm. Zayıf ve güçsüzlere, Güç ve Kuvvet Sahibinden başka kim inayet edebilir?!

Rabbim! Merhameti sonsuz Rabbim! Onu yoldan çıkaran kirli arzulardan, mülevves düşüncelerden de ‘of!’ ediyorum!

Ayaklarımın kaymasına, kalbimin kararmasına, düşüncelerimin bulanmasına karşı Senin inayet ve sıyanetini dileniyorum.

Ya Rabbî! Günahlarım, cürümlerim, hatalarım olsa da ben Senin kulunum. Ey sevdiklerini Cehennem azabından koruyan Rahman ü Rahîm! Ateşe düşmekten beni de koru!

Allahım! Şayet merhametinle muamelede bulunup beni affedecek olursan, o Senin şanındandır ve Sana da o yaraşır. Yok eğer azap edecek olursan ben de ona fazlasıyla layık ve müstehakım. Öyle olsam da Senin beni affedeceğine olan inancım katî, ümîdim de tamdır; zira Sen düşenlerin günahlarını bağışlama şanına en çok yaraşan yegane Zat’sın. Bu kıtmir kulunu da bağışla ey Merhametlilerin En Merhametlisi ve ey Yardım Edenlerin En Hayırlısı!

Allah yeter ve O’ndan güzel vekîl de yoktur. O’nun dostluğu da bambaşka yardımı da bambaşkadır.

Yüce Rabbim! İnsanların en hayırlısı olan Habîbin Hazreti Muhammed’e, âline ve ashabına salât ü selam ederek bu dileklerimi gerçekleştirmeni Senden niyaz ediyorum! Lütfen beni ulu dergahının kapısından geri boş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder